HAÇAN.....!

HAÇAN........ !


Öylece çekup gittun,
Şimdi nerelerdesun ?..
Yoksa çimelerde uzanıp
Kimin kollarundasun ?..
                      Dolsun o çimenlere
                      Isırganlar,dikenler !..
                      Isırsın her yanını..........
                      Acıtsun  canım gibi,
                      Senunda bedenuni !..


OH..Canuma değsun........


Güllerun dikenleri
Elleruni kanatsun..
Bahçelerunde senun,
Papatyalar yerune
Dikenli sarmaşuklar açsun !..
                                           Başuni alup gittun,
                                           HAÇAN çok rahatmisun ?..
                                           Seni kokuli Güller yerine
                                           Isırganlar kucaklasun !..




OH..Canuma değsun.......
Benda alup başumi gittum,

HAÇAN ....!


Gülsev EYÜBOĞLU

ES !..........

ES !....






Es deli rüzgar ES !..
Götür yüreğimi dağlara..
Söyle yüreğimin türkülerini
Söyle !Uğultulu sazınla..
Söyle yanık yanık !..
Çarp yüreğimi dalgalara,
Çırpınsın çakıllarla
Çırpınsın yorunlarla,
                                              Yüreğimi yıkasın..
                                              Tuzlu dalgalar yıkasın,
                                               Acızın,sızlasın !..
                                              Saçlarıma sarılsın kumlar,
                                             Koklasın martılar..
Avuçlarma dolsun sevgiler.
ES deli rüzgar ES !..
Gelsin deli yüreğime dağlar,
Sarılsın belime gürgen dalları..
ES deli rüzgar ES !..
Eğilsin Sevdanın önünde

Zigana Dağları !...


                                            Gülsev EYÜBOĞLU

SUSTU........!

Nasıl duruldu denizlerim
Çırpındı,çırpındı !...
Dalgalandı,dalgalandı,
SUSTU...... !
Sakin sessiz bir,
Bir mavi çarçaf.
Yayılmış ucsuz
Karsız,fırtınasız,
Dalgasız,dalgasız
SUSTU....... !
Dağlarım iniler
Gözyaşları sessiz
Sevdaları tepelerde
Uğultusuz..
SUSTU..... !
Sevdalarım sessiz
Doluştu ucsuz bucaksız
Sessiz suskun bir
Okyanuslar da ,
Alevli çöllerde kumlar
Dünyam oldu bir kumsal,

SUSTU.............. !


Gülsev EYÜBOĞLU

NE........!

NE ......?

Ne,neden,nedir,niçin ?...
Bu kelimeciklere benim yanıtlarım,hiç kimsenin yanıtları olmadı..
Ben benim yanıtlarımın doğruları hiç bulamadım..
Düşünüyorum da neden hep aradım acaba ?
Anlatamadım,beceremedim.
Evet artık pes ettim,neden hep anlatmaya çalıştım ki?
Meğer ben hep yalnış canlılara anlatmaya çırpınmışım.
Oysa beni;
Taşlar,ağaçlar,çiçekler,hayvanlar,bulutlar,yağmurlar,karlar,sular,dereler,denizler,dağlar ya da Dünya anladı !..Dünyayı da,beni de anlamıyan insanlar.Evet insanlar beni hiç anlamadı !..
Yaşamın sadece ve sadece sevgi olduğunu bir bilseydiniz ?..
Gözlerinizi yumunca yıldızlara gidebilseydiniz,
Yüreğinize bir evreni,bütün evrenleri koyabilseydiniz,
Siyahın beyaz olduğunu,karanlığın aydınlık olduğunu bilseydiniz ?..
Gitmelerin,gelmek kadar kolay olduğunu,
Nefretlerin,sevgi olduğunu görseydiniz ?..
Sevgili Kelebek,kanatlarındaki renklerinin gökkuşağı olduğunu biliyor.
Sevgili çiçekler,kokularının aşk olduğunu biliyor.
Minicik su damlası,kendisinin okyanus olduğunu
biliyor !..
Okyanuslar uzaklarda değil,yağmur damlalarında
Damlalar bulutlarda !
Sevgili mavicik dünya çok güzelsin,minicik karıncaların bile olağanüstü güzel !..
Seni insanlara kapkara neft verdiğin için değil
Seni su'yun için seviyorum.
Seni malın mülkün için değil,bir yudum nefes için
Seviyorum.
Seni uzaylara çıkıp sevgiyle kollarımın arasına alıyorum,avuçlarımın içindesin seni okşuyorum.
Mavi güzelim benim.

Oysa Minici Mavi dünya hepimizin.Ya bir gün ağaçlar küser de fotosentezi durdursalar acaba dünyayı parselleyen insancıklar ne yapar ?
Benimle,seninle,dostlarımız hayvanlarla,bitkilerle,ne farkımız var ?
Hepimiz bir yudum suya muhtacız.
Menekşeyi sulamazsan ölür,sen su içmezsen ölürsün.....Peki ne farkımız var ?
İnsancıklar derler ki,ben düşünüyorum,yürüyorum,konuşuyorum..
Peki mor menekşenin düşünmediğini nereden biliyorsun ?
Bir gün bileceğiz Bileceğiz,seveceğiz,seveceğiz,seveceğiz seveceğiz !
HADİ HEMEN ŞİMDİ....
15 Haziran 2001...
GÜL-SEV.................................

O BENİM !...

O BENİM !..

Birdenbire yağar
Yağmur sel olur ya !
Gözyaşlarımdır,işte O BENİM.
Bembeyaz öbek öbek
Sarar Güneşi,gelir ya
Etrafında halkalanır
Bulutlar,işte O BENİM !..
Yağar yağmurlar,
Çıkar ardından
Bir dağdan bir denize
Sarılıp kucaklar ya
Gökkuşağı,işte O BENİM !..
Sırılsıklam,titreyen
Pencerenin kenarında
Mahsun hüzünlü konar ya
Ufacık bir Kuş,işte O BENİM !..
Dizi dizi balkonlarda
Saksılarda çiçekler
Eğilipte koklarsın ya
Aralarında boynu bükük
Mor bir menekşe,işte O BENİM !..
Uyurken derin uykularda
Öylesine rahat,mışıl mışıl
Aniden uyanır hissedersin ya
Sessiz bir nefes,işte O BENİM !..
Uzaklarda çalınır şarkılar,
Duyulur derin özlemler ya,

Ağıtlar yakar,işte O BENİM !..

.
Gülsev EYÜBOĞLU.....................................

ZİGANA DAĞININ PEMBE KUŞLARI..

ZİGANA DAĞININ PEMBE KUŞLARI

Zigana Dağının Pembe Kuşları Uçuyorlar saçlarımda tel tel  Bu sıcakta kar çukurları  Pembe kuşlar dallarında  Sarı sarı sarı sarı  Zifin çiçekleri  Uzanıyorum çimenlere  Avuclarımda gökyüzü  Uçuyor saçlarımda tel tel  Zigana Dağının  Pembe kuşları.  Komar dalları taşımıyor  Tomar tomar çiçekleri  Pembe pembe dallarda  Pembe kuşları  Okşuyorum granit kayaları  Oyukları metrelerce  Oyuklarda şarkılar  Aşk dolu  Şakıyorlar bülbül gibi  Zigana Dağının  Pembe Kuşları....ZİGANA DAĞININ PEMBE KUŞLARI....  Maçka..1988 Gülsev EYÜBOĞLU

İSYAN.......................

İSYAN....................

İsyan eder yüreğin
Güneşli pırıl pırıl mavi
Gökyüzünü
Çekip yırtrsın
Küsersin Bahar çiçeklerine
Merhaba demeden
Çekip gidersin..
Omuzlarına dökülen
Dalgalı saçlarını
Okşayan ılık rüzgara
İsyan...........
Sararsın bir siyah toka'ya
Sıkı sıkı toplarsın..
Özlemlere isyan
Sevdalara isyan
Bahara isyan edersin.
Elinde bir fırça
Gökkuşağını siyaha boyarsın !.
Döner ela gözlerin
Yeşilden siyaha
Kapkara bulutlarda
Şimşek olursun.
Alev alev dağları yakarsın.
Sabahlıklarını
HÜZÜNlere sararsın.
Ateşlerde yüreğine koyarsın.
SENinle SENsizlikte
Kül olur için için yanarsın !..
DURULU boynun bükersin
Neye yarar İSYANIN ?..
Her saniye SENinle,
SENsizlik her saniye
Acı acı ağırır hücrelerin,
SEN bende,bende SEN..
An an ÖLÜRÜM ben

YAŞARKEN...

Gülsev EYÜBOĞLU.......................

SEVDALAR !!!...............................

SEVDALAR !

Ecel gibidir sevdalar..
Azrail gibi gelir !..
Ne akıl kalır ne fikir,
Eser hoyrat Fırtınalar
Sevdalarına savurur..
Sanırsın geldi baharlar
Fırtına ılık bir meltem
Sarar okşar..
İnanırsın !..
Sonra derin bir sessizlik
Kalıverirsin öylece,
Bütün çiçekler solar..
Çekip gider fırtınalar
Sen kuru bir yaprak olursun..
Tamam der boyun bükersin,
Hoşlukla,sağlıcakla git dersin..
Gitmelere alışırsın..
Acılarla kala kalır..
Eceline razı olur,

Yaşarken ölü olursun..Yaşarken ÖLÜRSÜN..................................

Gülsev EYÜBOĞLU....

AĞLAMAK ....

AĞLAMAK...

Ayrıcalıktır sevdalanmak,
Kutsaldır Sevgiliye ağlamak..
Gözler görmesede,
Her an'ında onunla yaşamak..

Yaşamaktır sevdaya ağlamak,
Değer sevdalarla acıya katlanmak
Terkedip gittiysede o sevgili
Yinede değer onun için ağlamak..

Acıların acısı özlemle yanmak
Yine de severek acıya katlanmak
Yana yana sevdasıyla kül olmak
Yine de değer o gidene ağlamak...........................Gülsev Eyüboğlu

GÜL..

 GÜL..


GÜL'e sordum,
Bu ne HÜZÜN ?
Hiç GÜLmüyor
Neden YÜZÜN ?
Bahçe de öyle suskun.
Gitti mi yoksa Bülbülün ?
Derin bir ahh
İçin İçin...
Olmuş dili lal GÜL'ün
Gitti neşesi bahçenin
Kalmadı tadı Baharın...


Gülsev EYÜBOĞLU

KIR ÇİÇEĞİ............

KIR ÇİÇEĞİ..

Yoldun kır çiçeğinin
Gülen yapraklarını
Acımasız falların için
En son yapraklarında
Seviyor,seviyor çıktımı ?
Kopardın,incittin
Atıverdin yerlere
Kuşlar haber getirdi
İncindi,incindi dedimi?
Vurdun hançerini
Hoyratca..
O körpecik kalbine,
Kanıyor,kanıyor dedimi?
Alıp başını gittin
Bütün bencilliğinle,
Can çekişiyor Kırçiçeği
Bari git bir bakıver,

ÖLDÜ MÜ ?................

Gülsev EYÜBOĞLU..

BİZ TÜRK KADINLARI..

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
İNADINA SONSUZA KADAR......
HERŞEY VATAN İÇİN DERİZ,
KANIMIZIDA CANIMIZIDA SEVE SEVE
ÖNCE VATAN İÇİN VURUŞA VURUŞA
DÖKERİZ !!!!!!!!!!
BİLİNE..
Gülsev EYÜBOĞLU

TRABZON'U KUCAKLADIM..

TRABZON'U KUCAKLADIM..


Boztepe'ye çıktım,yemyeşil,
Öylesine kollarımı açtım,
Trabzon'dan Maçka'ya
Trabzon'u kucakladım..


Sıcacık denizi avuçladım
Oturdum sahilde ıslak
Kumlarla dantel ördüm
Trabzon'u kucakladım..


Martılarla dans ettim Ganita da
Sardunyalarla güşüştüm uzunkum da
Sevgimi anlattım Soğuksu da
Trabzon'u kucakladım..


Çırpındım Karadeniz gibi
Köpürdüm azgın dalgalar da
Sarıldım TÜRK'ÜN ALBAYRAĞINA
Trabzon'u kucakladım...


Çıktım Zigana Dağlarına
Erittim bembeyaz karlarını
azgın seller oldum derelerinde

Trabzon'u kucakladım....


Gülsev EYÜBOĞLU

YAŞAM BU !..

YAŞAM BU !..

Herşey o kadar kolay ki şu zor olan dünyada,
Gülmek ağlamanın,keder neşenin yanında..
Gönlünü yoklayıver sen şu yalnızlığında,
Göreceksin ki aranan mutluluk yanıbaşında.

Nefret,sevginin kardeşiymiş yaşam da
İş ki sevebilmek bu yalan dünya da
Mutluluğu tadabilmek küçücük bir papatya da
Göreceksin ki aranan mutluluk yanıbaşında..

Boşver dar ömründe üzüntüye kedere
Aç kollarını sonsuzca sevgiye neşeye
Sonu acı olsa da sen alış sevmeye

Koşacaksın o zaman mutluluğa sevgiye..


Gülsev EYÜBOĞLU

BİR UYKU MASALI..

BİR UYKU MASALI..


Geldim sessiz usul usul

Küçücük bir kelebek gibi

Okşadım saçlarını,yüzünü

Uyurken sen mışıl mışıl

Gezindim dudaklarında

Kanatlarım ıslandı nefesinde

Öpücüklerim sessiz usul usul

Uyurken sen mışıl mışıl.................................

Gülsev EYÜBOĞLU

GÜL..Sayın (E)Jan.Alb.Osman TÜRKOĞUZ

647/GÜL!

                                                                    

osmanturkoguz

İzmir;21 Mart 2012.

         GÜL!

         Pespembe yanağın bahçemdeki gül;

         Yemyeşil gözlerin uçsuz denizler.

         Özlem ateşiyle yanma sakın Gül;

         Dost,düşman tüm âlem hep Seni gözler.

         Gönlümde başaktır dal fidan boyun;

         Melekleri aratmaz o soylu huyun,

         Dertleri,gamları bir yana bırak,

         Ben Sana Ateşim, Sen benim Suyum.

         Beni gördüğünde her şeyin güler,

         Gözlerin,Gül yüzün, ellerin güler.

         Sen gelince dertlerim,gamlarım gider,

         Seninle olmak var ya bir sonsuz uyum.

         Gönlüm Sana açtır Senin yanında;

         Tükenmez tutkusun benim kanımda.

         Gam çekmek,üzülmek sana yakışmaz,

         Bir tek sen yaşarsın benim canımda.

         SEN olmadığın zaman yine senleyim,

         Canımda SEN varsın,canla SENLEYİM.

         Tenimde SEN varsın tende SENLEYİM;

         Günümde   SEN varsın,gece SENLEYİM.

DAĞLARDAKİ ATEŞLER..

DAĞLARDAKİ ATEŞLER..

Esiyor Fırtına !

Eğiliyor bütün ağaçlar,

Fırtınanın önünde..

Yapıyorlar işbirliği

Bana karşı !!

Geliyor Fırtına,

Ansızın birden bire.

BEN,

Anlamadan ne olduğumu, şaşkın.

Savruluyorum !

Anaforunda Fırtınanın.

Tutunamıyorum !

İçindeyim Fırtınanın,

Bütün benliğim,bedenim.

Tutuklu kalıyorum.

Eğiliyor önünde dağlar,

Parça parça kayalar,

Büklüm büklüm ağaçlar.

Sadece ben ve Fırtına,

Öylesine şimşek şimşek !!

Alevleniyor sanki dünya,

Ben Fırtınanın kollarında

Fırtına benim içimde..

Gürlüyor gökler inim inim,

Kovalardan boşanıyor yağmurlar.

Düşüyorum toprağa ben,

Sanki bir alev topu yıldırım.

Sırılsıklam her yerim.

Öylesine şaşkın ve sessiz..

Savunmasız................

Kırılıyor kilitleri yüreğimin,

Yaşarken ölüyorum.........................

Güzel MAÇKAM..............

Gülsev EYÜBOĞLU

ÖYKÜ...

Usul usul her gece hep  sana gelirim

Sen uyurken yavaşca saçlarını okşarım

Eğilirim uyuyan gözlerini öperim

Yıldızlar kıskanır ben seni seyrederim 

Senin aşkınla çiçek açan yüreğim

Tüm çiçeklerimi koynuna sererim

Sıcacık nefesini içime doldururum

Usulcacık başımı göğsüne yaslarım

Ellerim sevda dolu seni okşarım

Gelirim her gece yastığın olurum

Sararım seni sevdamla yorganın olurum

Özlem değil bu sevda armağanı Tanrımın

Acı değil aslında tüm mutluluklar bizim

Yaşanmış mutlu anlar ileride de bizim

Atalım özlemleri sevdaları tadalım

Ben senin çiçeklerin sende benim baharım

Yalnız değiliz biz yeryüzünde ikimiz

Tüm insanlar bir yana bizimledir Tanrımız

Yer yüzünde de biz gökyüzündede biz

Yokluğumda değilim varlığımla seninim.................................

BİR TRABZON ESİNTİSİ...........................

Gülsev EYÜBOĞLU

DAĞLARIN SESLENİŞİ

 ORMANLARIN SESLENİŞİ..

Ben ormanların kızıyım..

Uca dağlar gibidir sevdam.

Sevgilimdir ağaçlarım,

sarılırım sımsıkı koynunda yatarım.

Sarar dalları arzuyla alevlenirim.

Kuşların ötüşleri aşk şarkılarım,

Tenimi okşar okşar ürperirim.

Sarar benliğimi yangılı ateşlerim.

Hadi gel diye çağırır ormanlarım,

Çıldırtır beni deliler gibi özlemlerim.

Sevgilim sevgilim diye yangınlarım.

Kahrolurum,saniye saniye ölürüm..................

Gülsev EYÜBOĞLU

YILLAR...

YILLAR..

Son gün,son akşam
Son saatler..
Gidiyor saçımdan
Bir tel daha..
Bitiyor ömürler....
Aynada gülen gözlerimi,
Sarıyor halkalar.
Bir İlkbahar,bir yaz,
Bir Sonbahar,bir Kış..
Bazen bir kuş cıvıltısı
Bazen neşeli bir şarkı..
Bazen bir ömre bedel
Güzellikler,
Yazık ki çok az.
Gülüp eğlenirken sevinçle
Birde bakmışız ki
Göçüvermiş ömür,
Akıp gitmiş YILLAR...

Gülsev EYÜBOĞLU

İSTİYORUM....

İSTİYORUM

Ölmek istiyorum ne kadar
Gökle,dağların birleştiği yerde
Renk renk çiçeklerin koktuğu
Tüm kötülüklerin kaybolduğu
Bir çiçek tarlasında istiyorum
Göçüp gitmeyi bu dünyadan
Söyleyerek mutluluk şarkısını
Kendimle götürmek istiyorum
Bu sonsuz sevdayı sana olan aşkımı...
......................................Gülsev EYÜBOĞLU

KOŞGİNA..

Koşgina Halen daha avuçlarımdasın Ellerimle okşuyorum Gürgenlerin yine göklerde Çam ağaçların yine göklerde KOŞGİNA Çocukluğumun sevgilisi Sığınırdım mağaralarına Gözlerimi yumduğumda Kanatlanırdım sana KOŞGİNA Seyrederken karşıdan Aramızda hordokop Kaçardın bazen benden Sisle örtünürdün beyaz KOŞGİNA Elli yıl geçti aradan Ben nerelerdeyim Yinede hayallerimdesin Belki bir gün geleceğim.  Gülsev Eyüboğlu

ÇİÇEKLER SEVDALARDIR..